25 Ocak 2017 Çarşamba

Doğru, Hayata Hizmet Eder

Canlı, sonsuz derecede kompleks çevre problemine sınırlı bir çözümdür. Canlının çevre problemini matematiksel olarak modelleyip yeni nesli bunun çözümü olarak yaratma şansı yoktur. Canlının tek yapabileceği çeşitli genetik varyasyonları etrafa saçıp bunlardan bazılarının işe yarayacağını ummaktır. Neslini sürdürebilecek kadar hayatta kalabilen canlı, çevre problemine sınırlı ancak yeterli bir çözümdür. Darwinci bakışla bu organizma, "doğru" bir organizmadır.

İnsan bu formülün dışında değildir ancak insanın çözümü diğer organizmalara göre çok daha komplekstir. İnsan çevre problemine genetik çeşitliliğin dışında yeni çözümler getirmiştir. Alet kullanımı ve dilin kullanımı insanı diğer hayvanlardan ayıran en önemli özelliktir. Avlanmak için pençeleri olmayan insan mızrağı icat etmiş, sindirme fonksiyonunun bir kısmını ateşle halletmiş, soğuktan koruyan kürkü olmadığı için hayvan derilerini kullanmış. Bunlardan birinin çözümünü doğal seçilim milyonlarca yılda çözebilirken insan zekası bir çırpıda çözmüş.

İnsan diğer hayvanlar gibi yalnızca içgüdüleriyle hayatını idame ettiremez. Çünkü insanın çözümleri diğer hayvanların aksine yapaydır ve öğrenilmesi gerekir. İlk aleti icat ettiğinden beri öğrenmek ve öğretmek insanın en önemli yükümlülerinden biri olmuştur. Bunun yanında sosyal bir hayvan olan insan, grup içinde nasıl davranacağını öğrenmeli ve öğretmelidir. İnsan çevreyle imtihanının yanında artık kendi doğasıyla da imtihan edilecektir. Bu sorunların çözümleri gelenek ve kültürdür.

Toplumun görevi önceki nesilden aldığı bilgiyi/geleneği/kültürü sonraki nesle aktarmaktır. En eski din olan atalar kültünün fonksiyonu budur. Ataların hayatları hikayeleştirilir ve çocuklar bu hikayelerdeki ataları rol modeli olarak alır. Ölmüş olan, yeni nesilde yeniden doğar. Reenkarnasyon fikri buradan gelir. Atalar kültü insanlık tarihi kadar eskidir ve insanın hayatta kalmasında önemli bir fonksiyonu vardır. O halde atalar kültü insanın çevre problemine ürettiği çözümün bir parçasıdır ve işe yaramış bir çözüm olduğu için "doğru" bir çözümdür.

Masallar ve mitler de bu çözümün bir parçasıdır. İnsanın bir nesilde öğrenemeyeceği tecrübeler masallarla aktarılır. Onlarca, yüzlerce ataların hikayeleri yoğunlaştırılır ve bir miti oluşturur. Bu mitin kahramanı tek bir ata değildir, bir nevi üst atadır, tanrıdır. Mitler ve masallar son derece yoğunlaştırılmış ve sembolleştirilmiş rehberlerdir. Tek bir ömür içinde çözülmesi mümkün olmayan problemler binlerce nesilde çözülmüş, masallar ve mitler içinde kodlanmıştır. Tek bir anne ölür ve yok olur ancak Annelik ölümsüzdür ve bu mitolojide ana tanrıça olarak kişileşir. İyilik, kötülük, güzellik, kıskançlık, öfke, aşk mitolojide tanrılaşır ve bunların üzerine üretilmiş sayısız hikayeler nesilden nesile aktarılarak o kültürün ahlaki kimliğini yaratır ve sürdürür. Nietzsche, doğru hayata hizmet eder dedi. Bu mitler de yeni neslin kimliğini ve ahlaki karakterini yaratarak hayata hizmet etmektedir. Öyleyse bu mitler en genel anlamda, Darwinci anlamda "doğru"dur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder